Diyeceksiniz
ki bir çocuğun yıldız tornavida ile ne işi olabilir? Elbette artık bir işi
olmaz. Hatta günümüz çocuğu bu tornavidayı görse tanımaz bile. Oysa…
Oysa
90’ların başında 10’lu yaşlarında olan bir çocuk için yıldız tornavida
eğlencenin anahtarı anlamındaydı. Bir sihirbazın değneğe, Doroty’nin kırmızı
ayakkabılarına, İndiana Jones’un kamçısına, Leyla’nın Mecnun’a ihtiyacı olduğu
kadar onun da bu tornavidaya gereksinimi vardı. Neden mi? Kafa ayarı yapmak
için elbette. Şimdiye kadar yazdıklarımdan bir anlam çıkaramayanlar muhtemelen otuz yaşın altındadır. Ama bu yazıyı okuyan… Evet sen! Eğer bu yaşın üstündeysen
içinden geçen cümle mutlaka şudur:
“Hey
gidi günler hey!”
Çünkü
sen, Commodore 64 ile vakit geçirme şansına erişmiş seçilmiş çocuklardan
birisin. Mutlaka elinde yıldız tornavida kafa ayarı yapmak için uğraştın.
Mutlaka elinde kalem kâğıt, oyunlar kaçta çıkacak diye ilerleyen sayacı takip
ettin, rakamları not ettin; oyunların çıkmasını beklerken çizgilerle bezeli
ekranı hipnotize olmuşçasına izledin. Elinde joystick “International Karate” başında siyah kuşak
olmaya çalıştın, “Giana Sisters” ile maceradan maceraya koştun.
Sen…
Seçilmiş insansın. Sen de tıpkı benim gibi playstation 3’e değil, 10’a bile
sahip olsan Commodore 64’ten aldığın keyfin onda birini alamayacağını bilen
insanlardansın. Çünkü sen, yeryüzünde bir daha eşi benzeri yapılamayacak bir
kişisel bilgisayara sahiptin.
Yaşasın
Commodore 64! Yaşasın yıldız tornavidayı sihirli değnek olarak kullananlar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder